Bu gün Ay yüzeyine dikilmiş tek bayrak ABD’ye ait. Aya ilk ayak basmanın yanında 1969-19672 yılları arasında 12 ABD’li astronot ay yüzeyinde dolaştılar, toplam 170 saat Ay’da kaldılar. Bu arada sağa sola kilometrelerce yürüyüş yaptılar. Dünyaya dönüşlerinde 400 kilogram kaya ve toprak örneği, 30.000 fotoğraf getirdiler.
Bütün bunlar az şey değil. Onca çalışma, emek, bilgi, para ve risk olsa da, Ay’ın ABD’ye ait olması diğer dünya devletleri açısından kabul görülmeyecek bir durumdur. Peki, niçin Ay’ı da bir eyaletleri ilan edip bayraklarına bir yıldız daha ilave etmediler?
Aslında insanların çoğu tarafından, Neil Armstrong’un aya ilk ayak basışında ve oraya ABD bayrağını dikmesinden beri Ay’ın ABD malı ve toprağı olduğu sanılıyordu. Ancak bu bayrak sembolik açıdan önem taşıyor ve şimdilik Ay kimseye ait değil.
Sovyet Rusya ile ABD’nin uzaya gitme yarışına başlamaları ile birlikte uzayı sahiplenme konusu da gündeme geldi. Sonunda 1968 yılında, yani Ay’a seyahatten bir yıl önce yapılan uluslararası bir anlaşma ile çözüme ulaşıldı. Ay’ın ve diğer gökcisimlerinin ve uzayın araştırılması ve kullanılması konusunda belirli kurallar getirildi.
Bu anlaşmaya göre, uzay hiç bir şekilde ve hiçbir ulus tarafından sahiplenemez. Tüm dünyanın malı olarak kabul edilen Antarktika gibi uzay ve Ay kimseye ait değil veya herkese ait. Bu anlaşmaya göre, Kuzey Kutbu da aynı hukuki durumla karşı karşıyadır. Ay, uzay ve diğer gökcisimleri insanlığın ortak mirası olarak kabul görülmüştür. İnsanlığın ortak mirasına, hiçbir devlet askeri üs kuramaz ve askeri birlik yerleştiremez. Ancak gene de Antarktika, Kuzey Kutbu ve Ay üzerinde devlet hak iddia edebiliyor, ancak ilgili uluslararası antlaşmalarla uyuşmazlıklar çözüme kavuşturuluyor.