İnsan insanın hem yarası hem de merhemidir. Acısı, sevgisi, kızgınlığı yani hayata dair tüm duyguları insanlarla karşılıklı yaşarız. Eşteştir tüm duygularımız birbirimize karşı. İnsanın yaratılışından beri bu durum bu şekilde devam etmektedir. Bu devranda böyle sürüp gidecektir. Kabil ile Habil’den başlamıştır bu ikili ruh halleri. Kabil’in yaşadığı kardeşlik sevgisi birden bire haset duygusuna dönüşünce her şey başladı. İmtihan o zaman vuku buldu ahir zamanda. Süregelen zamanda hep bir mücadele güruh oldu bizler arasında.

Bazen insanlardan anlayış, sevgi ya da saygı beklerken, bu olanları düşünürüm de olabilmesi mümkün olmayan şeyleri istediğime inandırırım kendimi. Evet, insan içinde birçok kişi ile yaşıyor sanki. Tek bir karakterden hâsıl olmuyoruz. Nicesi olan karakterler sarıyor bedenimizi de biz emirler ve yasaklar çerçevesinde Kabil olan yanımızı ya da Habil olan yanımızı seçiyoruz. Bu cümleleri yazarken aklıma Sartre’ının şu sözleri geliyor. “ Demek cehennem bu. Hiç aklıma getirmezdim böyle olacağını. Acı, ateş, kızgın ızgara hepsi sizsiniz demek. Ne gülünç şey. Kızgın ızgaranın ne gereği var. Cehennem başkalarıdır.” İşte bu cümlelerde Sartre Kabil olan ruhları yaşamında gördüğü için söylemiştir. Sonra Habil olan yanımız o kesin vakarlı ve inançlı duruşuyla çıkar ve Tanıştığımız iyi insanlar da rızkımızın bir parçasıdır.” der, ve yaşam bu ikilemde sürer gider.

Zaman git gide sona yaklaştığı için mi bilmem ama birbirimizle olan imtihanımız gün geçtikçe daha çok artmaktadır. Sabır denilen durum sanki zaman aşımına uğramakta. Birbirimize olan tavırlarımızı, anlayış sıkıntımızı etrafı gözlemledikçe de anlayabiliriz aslında. Toplu taşımayı kullananlar bilir birbirimize az olan sabrımızı. Kimsenin kimseye ihtiyacı yok gibi davranarak “İnsanlık ölmüş. ”cümlesinin vücut bulmuş halini görürüz dışarlarda. Her gün yaşarız bu sıkıntılı durumları da Allah kulunun gönlüne ferahlıkta verir kimi zaman. Birbirine yardım eden, güleryüzlü olan insanlarımızı da karşımıza çıkarır. İşte bu noktada biz hayata tutunuruz. Hayata olan inancımız bizi bu noktada yakalar.

Duam şudur ki bu noktadan devam edelim bizler yaşantımıza. İmtihan sayalım tüm yaşanan kötü olanları da hakkıyla bu imtihandan geçenlerden olalım. Evet, dünya hayatı zalim, evet insanlar gerçekten zor. Bunlardan pay çıkararak nasıl olmamamız gerektiğini anlayalım ve ona göre davranalım. Bu cümleler öne nefsime, sonra da tüm bu durumları yaşayanlara, yani fani olan herkese. Bu dünyanın rahat yeri olmadığını tekrar tekrar hatırlatalım kendimize. Yedi Güzel Adamd’da Zarif ne de güzel dua etmiştir aslında… Bizlere de, “âmin” demek düşüyor.

“Kalbinde cennet taşıyan insanlar var;

Bulundukları her yere huzur veren hassas, kırılgan, içten, samimi, yüreği güzel insanlar var.

“-Allah bizi o özel insanlarla karşılaştırsın.”

Âmin…